Bavyera Bilim Bakanı Wolfgang Heubisch (FDP) ile organ nakli skandalları, yüksek öğrenim harçları, Alman üniversitelerinin eğitim kalitesi, Bakan Schavan’a yönelik intihal suçlaması, Türkiye ile bilim alanındaki ilişkiler ve üniversitelerdeki yabancı öğrenciler hakkında söyleşi gerçekleştirdik.

Türkiye’ye yaptığı ziyaretin kendisini çok etkilediğini kaydeden Bavyera Bilim Bakanı Wolfgang Heubisch 2 bin 600 Türk öğrencinin Bavyera üniversitelerinde eğitim gördüğünü hatırlatarak, üniversitelerinde daha fazla Türk öğrenci görmek istediklerini dile getirdi. foto: zaman
Yüksek öğrenim harçlarının kaldırılması için yapılacak halkoylaması için 1,3 milyon imza toplanmasına rağmen harçların haklılığını savunan Heubisch, harçların eğitim kalitesini artırdığını ve adil olduğunu savunuyor. Bavyera üniversitelerinin Türk üniversiteleri ile 96 ortak işbirliği projesi olduğunu ifade eden bakan, üniversitelerinde 2 bin 600 Türk öğrencinin ders gördüğünü ve daha fazla Türk öğrenci görmekten mutlu olacağını açıkladı. Heubisch, Federal Eğitim Bakanı Annette Schavan hakkındaki intihal suçlaması karşısında yapılacak soruşturmanın uygunluğundan şüphe duyduğunu dile getirdi.
[RÖPORTAJ] BAYRAM AYDIN, MÜNİH
Bavyera üniversitelerinde kaç öğrenci eğitim görüyor?
320 binden fazla öğrenci Bavyera okullarında kayıtlı durumda.
Bilimin ilerlemesi için neler yapıyorsunuz?
Bakanlık dönemimde farklı çalışmalar yaptım. Bavyera’da Gymnasium okullarından çifte mezun verdiğimiz dönem bize meydan okudu. Bunun için Bavyera yüksekokullarında 53 bin ek kontenjan açtık. Bunun dışında yüksekokulların karar verme yetkilerini artırdım. Yüksekokullar bu şekilde hangi profesörleri işe alacaklarını kendileri belirleyecek ve bunu politikacılara ve bilim bakanına sormak zorunda değiller. Bununla birlikte üniversiteleri ustabaşlarına (Meister) ve mesleğinde kalifiye olmuş elemanlara açtık. Onlar artık Abiturları olmadan üniversitede eğitim görebilir. Ayrıca araştırmalara ağırlık verdik ve üniversitelerimizin daha uluslararası olabilmesi çalışmalara devam ediyoruz.
Yüksek okulların durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Artan öğrenci sayısına bağlı olarak daha fazla yatırım yapmak isterdik. Üniversitelerimiz için Bavyera bütçesinden bu ve gelecek yıl adına daha fazla bütçe alabilmemiz beni sevindirdi. Yüksek öğrenim harçları sayesinde eğitim kalitesini daha da artırdık. Bu, bu alanda iyi olduğumuzu gösteriyor. Öğrenciler, Bavyera üniversitelerinde severek yükseköğrenim görüyor.
Yüksek öğrenim harçlarından bahsettiniz. Harçların alınmasında neden diretiyorsunuz?
Harçlar, sadece eğitim kalitesinin artmasını sağlıyor. Bu bağlamda bir şeyin farkında olunmalı: Bavyera ürettiklerinin yüzde 50′sini ihraç ediyor. Bu, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi dünya pazarında satmamız gerektiği anlamına geliyor. Bunun için en kaliteli üniversite mezunlarına ihtiyacımız var. Onları da ancak en iyi yüksek öğretim ile kazanabiliriz. Bu nedenle yatırım şart. Uluslararası bir kıyaslama yaparsak, bu konuda Bavyera’nın tek olmadığını görürüz. İsviçre ve Hollanda’da harçlar alınıyor. Birçok Türk üniversitesi de harç alıyor. Bu çerçeveden bakıldığında başka alternatif olmadığı kanaatindeyim. Biz harçları sosyal hazırladık; öğrencilerin üçte biri hiçbir şey ödemiyor. Bunun dışında öğrenciler, kredi alıp, harçları bir işe başladıktan sonra da ödeyebilirler. Harçlar, Bavyera’yı daha ileri götürdü.
Üniversite rektörleri de öğrencilerden aldıkları harçların kesilmesinden korkuyor ve devletin bu paranın tamamını ödemesini istiyor.
Harçlar kaldırılırsa tabii ki bu meblağı ödemeye çalışacağız. Ancak deneyimler gösterdi ki, harçların kaldırıldığı hiçbir eyalet, bu meblağın tamamını ödeyemedi. Bu nedenle üniversite yöneticilerinin kaygılarını anlıyorum. Fakat meblağın tamamının ödeneceğini asla söyleyemem.
Harç karşıtlarının, ‘harçlar öğrencilere ağır geliyor’ eleştirisi haksız mı?
Ustabaşı (Meister) olmak için eğitim almak isteyen bir gençi düşünürsek, o, dönem başına 500 Euro ödeyen bir üniversite öğrencisinden daha fazla para ödüyor. Haklılık açısından bu noktaya da bakılmalı. Ayrıca çoğu ailenin üniversite okuyan çocuğu için çocuk parası aldığına dikkat çekmeliyim. Meslek eğitimine başlayan bir çocuk için ise velilere çocuk parası ödenmiyor. Çocuk parası ayda 184 Euro tutuyor, altı ayda bin 100 Euro yapıyor. Bu da bir haksızlık. Harçların alınmasının, sosyal açıdan haklı olduğunu söylüyorum.
Sayın Guttenberg’le başlayan ve şimdi de Bakan Annette Schavan ile devam eden intihal suçlamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bayan Schavan’ın durumunda, 30 yıl sonra doğru düzgün bir intihal soruştuması yapılıp yapılamayacağı konusunda kuşkuluyum. Soruşturma hakkında dışardan görüş belirtemem. Şimdiye kadar alıntılara doğru bir şekilde kaynak gösterilmediğini okudum. Sorumlular durumu çok dikkatli incelemeli ve iyi tartmalı. Genel olarak bilimsel çalışmanın standartlarına uyulmalı.
Dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasına gelecek olursak, Almanya’nın en iyi üniversiteleri LMU ve TU (ikisi de Münih’te) listede 50. sıradan sonra yer alıyorlar. Neden?
Bu, Alman bilim sisteminin İngiliz bilim sisteminden farklı olmasından kaynaklanıyor. Sıralamalarda ağırlıklı olarak araştırma çalışmaları soruluyor. Almanya’da üniversite dışında araştırma yapan Max Planck, Helmholtz ve Leibnitz gibi kurumlar var. Bu kurumlar sıralamalarda dikkate alınmıyor. Üniversiteler bu araştırma merkezleri ile ortak çalışsalar da onlar üniversitelerin yapacağı araştırmaları yaptıkları için bu noktada Alman üniversiteleri kaybediyor. Alman üniversiteleri bu nedenle arka sıralarda yer alıyor. Bu araştırma merkezlerinin de dikkate alınması halinde Alman üniversitelerinin ilk 20’de yer alacakları kanaatindeyim.
Yüksekokulların uluslararası olabilmesi için yabancı üniversitelerle işbirliği çok önemli. Kaç Bavyeralı üniversitenin Türk üniversiteleri ile işbirliği var?
Geçen son baharda Türkiye’ye yaptığım ziyaret beni çok etkledi. Sadece Türk üniversiteleri ile 96 işbirliği anlaşmamız var ve Türkiye’den gelmiş 2 bin 600 Türk öğrenci Bavyera üniversitelerinde kayıtlı. Üniversitelerimizde daha fazla Türk öğrenci görmek isteriz. Bunu, daha fazla İngilizce bölüm açarak başarabiliriz. Bu, yabancı ülkelerden daha fazla öğrenci çekebilmek için Bavyeralı üniversitelerin yapması gereken uygulamalardan biri.
Yabancı öğrenciler neden Alman üniversitelerini tercih etmeli?
Almanya’da yüksek öğrenim kalitesinin çok iyi olduğunu biliyoruz. Türkiye’deki gençlerin gelecek konularına ilgilerinin fazla olduğunu müşahede ettim. Üniversitelerimizin bu bağlamda onlar için ilginç olacağını düşünüyorum. Bununla birlikte burada ahenk içinde yaşadığımız bir Türk diasporası var. Bu da bir neden. Türk halkını Almanya’da görmekten mutluyuz.
‘Study and Stay in Bavaria’ (Oku ve Bavyera’da kal) projesi nedir?
Bu proje ile yeni bir kültür oluşturuyoruz ve diyoruz ki: “Lütfen üniversite okumaya gelin, eğitiminizden sonra Bavyera’da kalın ve hayatınızı burada kurun.’’ Ancak iş bulamadığı için Türkiye’ye geri dönen üniversite mezunu vatandaşlar tanıyorum. Türkiye’nin de kalifiye olmuş, iyi eğitimli uzmanlara ihtiyacı var. Bu nedenle öğrencilerin Türkiye’de de büyük fırsatları var. Doğal olarak üniversite mezunlarının Bavyera ve Almanya’da kalmasını isterim, ancak Almanya ve Türkiye arasında çok çeşitli işbirliklerinin de olmasını isterim. Mezunların burada kalmaları ya da Bavyera’nın sözcüsü olarak ülkelerine dönmelerinin mümkün olması gerekir.
Münih ve Regensburg’daki organ skandalları hakkında ne söylemek istersiniz?
Savcılık, özel görevlendirdiğim Bavyera Komisyonu ve Federal Tabipler Odası olayları araştırıyor. Bildiğim kadarıyla Regensburg’ta 2006 yılından beri yeni organ skandalı olayı yaşanmadı. Rechts des İsar Kliniği’nde ise soruşturmaların sonuçlarını beklemeliyiz. Daha sonra hangi kararları alacağımıza bakacağız. Soruşturmalar Mart sonuna kadar devam edebilir.
Türk kökenli vatandaşlara hangi mesajları göndermek istersiniz?
Bavyera eyalet meclisi seçimlerinde Münih’ten tekrar aday olacağım. Bavyera Bilim Bakanı olarak kalırsam, yüksek öğrenime ilgi duyan Türk öğrencileri Almanya’ya davet edeceğim. Uluslararası olmalıyız. Dünya’ya açık Türk öğrencileri ile tanıştım. Bavyera’daki Türk ailelerine de çocuklarını erken yaşlarda kreşlere, anaokullarına göndermelerini ve bu şekilde çocuklarına ilkokuldan sonra Gymnasium için gerekli alt yapıyı hazırlamalarını tavsiye ediyorum. Bunun ardından üniversitede bilim dünyasının kapısı onlara açık olacak. Bu şekilde onlar da akademik dünyanın bir parçası olacaklar.
***
RÖPORTAJ’DAN SATIR BAŞLARI
ARAŞTIRMA KURUMLARI ÜNİVERSİTELERİ ARKA SIRAYA İTİYOR
Almanya’da üniversite dışında araştırma yapan Max Planck, Helmholtz ve Leibnitz gibi kurumlar var. Bu kurumlar sıralamalarda dikkate alınmıyor. Üniversiteler bu araştırma merkezleri ile ortak çalışsalar da onlar üniversitelerin yapacağı araştırmaları yaptıkları için bu noktada Alman üniversiteleri kaybediyor. Alman üniversiteleri bu nedenle arka sıralarda yer alıyor.
TÜRK ÜNİVERSİTELERİ İLE 96 İŞBİRLİĞİ ANLAŞMAMIZ VAR
Geçen sonbaharda Türkiye’ye yaptığım ziyaret beni çok etkledi. Sadece Türk üniversiteleri ile 96 işbirliği anlaşmamız var ve Türkiye’den gelmiş 2 bin 600 Türk öğrenci Bavyera üniversitelerinde kayıtlı. Üniversitelerimizde daha fazla Türk öğrenci görmek isteriz. Bunu, daha fazla İngilizce dilinde bölüm açarak başarabiliriz. Bu, yabancı ülkelerden daha fazla öğrenciyi çekmek için Bavyeralı üniversitelerin yapması gereken uygulamalardan biri.
BAVYERA’YA KALİTELİ MEZUNLAR LAZIM
Bavyera ürettiklerinin yüzde 50′sini ihraç ediyor. Bu, ürünlerimizi ve hizmetlerimizi dünya pazarında satmamız gerektiği anlamına geliyor. Bunun için en kaliteli üniversite mezunlarına ihtiyacımız var. Onları da ancak en iyi yüksek öğretim ile kazanabiliriz. Bu nedenle yatırım şart.