Burası Nürnberg. Almanya’danın Bavyera eyaletinin kuzeyinde İkinci Dünya Savaşı’nda neredeyse tamamen yıkılmış olmasına rağmen harika bir restorasyonla şehir surlarından, kiliselerine, evlerine kadar sanki yıllarca hiç dokunulmamış bir hale getirilmiş. Surların harif bir tepeye doğru yükseldiği yerde bir Burg (şato) ve onun yamaçlarına da serpiştirilmiş daracık sokaklar ile biblo gibi evler var.
Nürnberg Orta Çağlarda ticaret yollarının kavşağında kurulmuş önemli bir ticaret kentiymiş. Bavyera’nın futbol elçisi Bayern München kadar değilse de bir zamanlar çok iyi bir futbol takımı da vardı: 1.FC Nürnberg. Ama bu haftaki yazımın konusu futbol değil… Yavaş yavaş fark etmeye başladığımız gibi kış geldi, Aralık ayının başındayız ve bu haftadan itibaren Almanya’nın irili ufaklı kentlerinde irili ufaklı Christkindlmarkt, Noel Pazarları kurulmaya başlayacak. Bunların en meşhuru, en görkemlisi de Nürnberg’de kurulanı. Nürnberg’in Altstadt’ı (tarihi şehir) bir hendek ile korunmuş surların içinde. Eski şehrin ortasındaki kilisenin önündeki meydan Burg’a doğru uzanır. Buraya önce devasa bir noel ağacı kurulur. Sonra ağaçlar süslenir, meydanlara açılan sokaklar ışıl ışıl olurlar. Şansınız olur da, şehri ziyaret ettiğinizde kar yağarsa sizi rüya aleminden çıkma harika bir manzara karşılar. Ağaç kurulduktan sonra etrafında küçük tahta kulübeler belirmeye başlar, meydan bunlarla dolar. Bazılarında hediyelik eşyalar satılır, bazılarından mis gibi sosis ve Glühwein (sıcak şarap) kokuları yükselir. Bu Noel Pazarları yılbaşından birkaç gün öncesine kadar şehirleri süsler. Şehir halkı da, turistler de buralara akın eder. Akşamları ışıklarının altında biriken insanlar ızgaralardan yükselen dumanların arasından farklı şehir ve bölgelerin sosislerinden seçer. Ellerindeki ekmeklerin arasına sıkıştırılan Nürnberger, Thüringer veya Wiener gibi sosisleri ısırır, bira ya da içlerini ısıtmak için Glühwein içerler.
GLÜHWEIN
Almanya, Avusturya ve İsviçre’de yılbaşı öncesi Glühwein, yani sıcak şarap içmek 300 yıllık bir gelenek. Eskiden şarabı ateşe sokulmuş bir demirle karıştırıp ısıtırlarmış. Şimdilerde ise yapmak oldukça kolay:
Bir şişe kırmızı şaraplık bir ölçüyle verecek olursak, ona birer tek (2 cl kadar) rom ve portakal likörü ekliyoruz. Birer adet portakal ve elma kabuğu ile dört beş kuru kayısı şarabımızın meyveleri, 10 adet karanfil ile 3 tane orta boy tarçın çubuğu da baharatları oluyorlar. Bunların hepsini 10-15 dakika, aman dikkat kaynatmadan, ısıtırken bir kahve fincanı şekeri de içinde eritirseniz nefis bir Glühwein yapmış olursunuz. Sıcak servis etmeyi unutmayın ki, kadehten bütün bu baharatların, meyvelerin ve şarabın kalan aromaları yükselsin. Hem içiniz ısınsın, hem de ağzınız tatlansın.
Almanya’nın diğer şehirlerinin Christkindlmarkt’larından İsviçre sınırındaki Lindau ile Konstanz’ın eski şehirden göl kenarındaki limana kadar kurulanları çok etkileyici. Bavyera’nın başkenti Münih’in Marienplatz’ı, kuzeyde Hamburg’da Rathaus’un (Belediye Binası) önündeki nehir ve göl ile arasında kalan meydanı ve özellikle Bremen, Aralık ayı boyunca rengarenk.