Ancak Landshut Belediye Başkanı daha sonra mültecilerin başkentte konaklama parasını kendisi ödemek zorunda kaldı.

Belediye Başkanı Peter Dreier Almanya’nın mülteci politikasının böyle devam edemeyeceğini göstermek için bir mesaj vermek istediğini söyledi.

Otobüs Berlin’e dün akşam saatlerinde ulaşırken, belediye yetkilileri otobüsteki mültecilerin yolculuğu gönüllü yaptıklarını belirtti.

Almanya geçen yıl 1,1 milyon mülteci aldı.

Dreier Merkel’i planından geçen Ekim ayında yaptıkları bir telefon görüşmesiyle haberdar ettiğini söyledi.

Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert ise Almanya’da eyaletler ve yerel yönetimlerin mültecilerin barınmasından sorumlu olduğunu ve bunun için federal hükümetten kapsamlı bir destek aldıklarını vurguladı. Seibert “Bu vakada Berlin Belediyesi mültecilere ilk gece barınma vermeyi kabul etti” dedi.

Otobüsü Başbakanlık binasının önünde gazeteciler ve protestoculardan oluşan bir kalabalık karşıladı.

Ancak Merkel’in resmi konutunun önüne park eden otobüs bir buçuk saat kadar süren belirsizliğin ardından ayrıldı.

Dreier Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada, Berlin’in sunduğu acil barınma yerlerinden memnun olmadığı için mültecileri bir kendi cebinden bir geceliğine bir misafirhaneye yerleştirdiğini söyledi. Dreier ayrıca “Bundan sonra ne olacağını göreceğiz” dedi.

Otobüse binen Alman gazeteciler araçtaki 31 erkek mültecinin yolculuğun siyasi bir mesaj için yapıldığından haberi olmadığını ve bazılarının Dreier’i eleştirdiğini söyledi.

Yeşiller Partisi Bavyera Eş Başkanı Sigi Hahl de “Korunmaya muhtaç insanları böyle kullanmak korkunç. Tamamen yanlış” dedi.

Belediye Sözcüsü Ellmar Stoettner ise otobüsteki mültecilerin isterlerse Bavyera’ya dönebileceklerini söyledi.

Stoettner mültecilerin hepsinin bilgilendirildiğini ve otobüse binmek için başta 51 başvuru aldıklarını ifade etti.

Landshut bölgesinin 2,100 mülteciye ev sahipliği yapmak zorunda olduğunu söyleyen Söszcü sayının artmaya devam ettiğini belirtti.

Stoettner ayrıca bölgede evlere talebin büyümesi nedeniyle kiralık evlerin Londra’daki gibi olduğunu savundu.

BBC Türkçe