ÖZEL: Arjen Robben, Thomas Müller, Philipp Lahm ve Manuel Neuer, Bavyera devinin Pep Guardiola yönetimi altında gösterdiği müthiş performansın nedenlerini anlattı.
Thomas Müller, yüzündeki tebessümle Goal 50’deki sıralamasını, “Altıncı sıra sanki biraz daha iyi gibi. Çünkü kendinizi geliştirip tırmanma fırsatınız var.” diyerek yorumluyor. İşte bu mentalite, muhtemelen Bayern Münih‘in Sabener Caddesi’ndeki tesislerinde çok daha kuvvetli.
Müthiş bir form grafiği yakalayarak rakiplerini adeta ezip geçen Almanya’nın son şampiyonu, bu sezon 22 resmi maçta 66 gole ulaştı. Bu, Bayern Münih’in aynı süreç içersinde 1976-77 sezonundan sonra ulaştığı en yüksek gol ortalaması. Tüm bu gollere, galibiyetlere ve şampiyonluklara rağmen Bayern Münih halen tatmin olmuyor. Peki naıl olur da halen başarıya aç kalabiliyorlar?
Arjen Robben, bu durumu Goal‘e şöyle anlattı: “Şu anda müthiş eğleniyoruz. Her durumda yolumuza devam ediyoruz. 1-0 veya 2-0’da durmuyoruz. Her zaman daha fazlasını arıyoruz. Herkes bu mükemmel takımın bir parçası olduğu için çok mutlu ve gururluyuz. Eğer sahadaysak, eğleniyoruz. Zevk alarak elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Bundan daha güzel bir şey olamaz.”
Bayern Münih’in Olympiakos ile Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı maçı hatırlayalım. Philipp Lahm’ın da çıkışıyla ceza sahası içinde beş kişiyle bulunan Bayern’de Thomas Müller’in vuruşu golü getirmiş ve Alman devi henüz 20. dakikada 3-0 öne geçmişti. Bu sahne, takımın nasıl bir hücum arzusuna sahip olduğunu en iyi şekilde anlatıyordu.
Belki kulağa saçma gelecek ama bu kalıcı hırs olduça özel. Oliver Kahn’ın 90’lı yıllardaki sloganı gerçeğe dönüştü: “Durmaksızın!”. En son onun da parçası olduğu takım bu denli iyi bir istikrar yakalamıştı. Bayern Münih üst üste oynadığı 22 resmi maçın 15’inde üç ve üzerinde gol atmayı başarmıştı.
Bu müthiş istatistiğin öncelikle muhtemelen bir kulübün sahip olabileceği en yüksek kadro kalitesinin bir sonucu.
“Altı yıl öncesine göre artık çok daha kolay bir şekilde iyi futbol oynuyoruz. Her mevki için iki oyuncumuz var.” diyor Müller.
Müller 2009’da Bundesliga’da Hamburg karşısında ilk maçına çıktığında Christian Lell, Michael Rensing’le birlikte ilk 11’de yer alırken, Thomas Kraft, Andreas Ottl ve Georg Nidermeier gibi isimler ise yedek kulübesinde oturuyordu.
Bugün ise Bayern Münih’in yedek kulübesinde dünya yıldızları oturuyor. Bu sezon hiçbir Avrupa devinin hayır diyemeyeceği isimler olan Juan Bernat, Jerome Boateng, Mario Götze ve Arturo Vidal’in aynı anda yedek kulübesinde oturduğu maçlar oldu.
Müller şöyle devam ediyor: “Bireysel olarak nefes kesen bir kaliteye sahibiz. Maçların bu derece tatmin edici geçmesinin sebebi de bu. Çünkü çoğu maç bizim için 90. dakikanın öncesinde bitiyor ve puan kazanmak için sert mücadeleler vermemize gerek kalmıyor.
DAHA FAZLASI | Goal’ün yeni köşe yazarı: Philipp Lahm
Kalite ile hırsın birleşimi, esnek kadro yapısı, azim ve sürdürülebilir oyun planı, Pep Guardiola yönetimindeki Bayern Münih’i ayrı bir noktaya taşıyor.
“En önemli şey takım olarak oynamamız.” diyen Philipp Lahm, şöyle devam ediyor: “Bu da takım halinde hücum ve takım halinde savunma yapabilme anlamına geliyor. Bizi iyi yapan şey bu. Hücum ve savunma arasında oldukça iyi bir dengemiz var.”
Gerçekten Bayern Münih’te Douglas Costa, Kingsley Coman ve Robert Lewandowski’nin bile geriye gelerek rakiplerinden top almaya çalıştıklarını sık sık görüyoruz.
Manuel Neuer’in yorumu ise şöyle: “Guardiola ile birlikte üçüncü sezonumuzdayız ve artık onun nasıl bir felsfeye sahip olduğunu tam olarak biliyoruz. Oyuncular olarak da uzun süredir birlikte oynadığımız için bunu uygulamaya koymak daha da kolaylaşıyor. Otomatik olarka hareket etmek bizi daha hızlı ve iyi yapıyor.”
Bayern Münih’deki takım içi uyum gerçekten de çok etkileyici. Her futbolcunun neredeyse her an en az iki tane pas alternatifi oluyor. Müthiş bir esnekliğe sahipler.
Tabii bu aynı zamanda Guardiola’nın da marifeti. Lahm’ı dünya çapında bir orta saha oyuncusuna dönüştürdü. Boateng de artık o bölgede rahatlıkla oynayabiliyor. Javi Martinez üç farklı pozisyonda, David Alaba ise zaman zaman savunma tandeminde görev alıyor.
Öyle görünüyor ki Guardiola nasıl bir değişiklik yaparsa yapsın, başarı sabit kalıyor. Onları şu an durdurabilecek tek şeyin tatminkârlık duygusu olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu da onlar için pek mümkün değil çünkü büyük zaferlerden sonra bile kendilerinde bir eksik bulabiliyorlar. Bu hava gerçekten çok özel.
Open all references in tabs: [1 – 4]